![]() |
Linyit Kömürü |
• Linyit kömürü nedir?
Isınma alanında kullanılan bir kömür çeşididir. Linyit kömürü, bazı hususlarda taşkömüründen farklıdır. Linyitin rengi, gerçek bir kömüre benzemeyecek derecede esmerdir. Bu da o kadar önemli değildir; ama linyitin, taş kömür kadar ısıtıcı gücü de yoktur. Bir ton taşkömürünün yapacağı işi yapabilmek için 2.5 ton linyite gerek vardır.
• Linyit kömürü ne işe yarar?
Linyiti yerden çıkarmak, taşkömürünü
çıkarmaktan kolaydır. Linyit, toprağın yüzüne daha yakın, hatta çok kez
toprak yüzeyinde bulunur ve güneş ışığında çıkarılıp durur. Taşkömürü elde
etmek için toprağın derinliklerine, 800-1000 metre kadar
aşağılara inmek gerekmektedir.
Linyit kömürünün taşınması da pahalıdır. Çünkü bu kömürde bir miktar da
su vardır. Suyu boşuna taşımanın ise hiçbir anlamı yoktur. O yüzden linyit
ocakları özellikle briket yapımı düşünüldükten sonra işletilmeye başlamıştır.
Çünkü linyit, basınç altına konuyor, suyu çıkarılıyor ve taşınmaya değer bir
duruma getiriliyordu. Hatta, linyitin suyunu çıkarmakla, verdiği sıcaklığı da
aşağı yukarı taşkömiirünkü ayarına çıkarmak mümkün olmuştu. 1 ton briket elde
etmek için 2 ton linyit gerektiği hesaba katılırsa, kömürün nasıl olup da
taşkömürü kadar ısı verebildiği daha kolay anlaşılabilir.
Fakat linyit üzerine söylenecek söz, bununla bitmiş
olmaz. Dahası vardır: Linyitten yapılma briketler 1840 yıllarında kullanılmaya
başlanmıştır. Yirminci yüzyıl başlangıcında Almanya’da 40 milyon ton linyit
üretildiği halde yapılan briket miktarı 6 milyon tondu. Buna göre, 40 milyon
tonun ancak üçte biri yakılacak bir duruma getiriliyordu. Peki, geri kalanı ne
oluyordu? Bunu en iyi bilenn Riebeek’tir.
Riebeck, Harz’lı bir maden ustasının oğluydu.
Eğitimini bir köy okulunda görmüş, ardından bütün o yö- reliler gibi bir kömür
madenine işçi girmişti. Sonradan oradan çıkıp bir linyit madenine girdi ve bu
madende çalışırken linyitin en değerli nesi varsa, hepsinin ocağın bacasından
çıkıp duman olduğunu gördü. Linyit kömürüne yıllardır kötü gözle baktıran şey,
bu kömürün bir sürü “zararlı” gazlar çıkarması ve “kaz kızartmasında asla işe
yaramamasıydı.
Gerçi bu kömürü terletip, kendim sinden neler elde
edilebileceği o zamana dek denenmemiş değildi, henüz bir “linyit terletme
sanayii” kurulmamıştı ve bunu kuracak bir işadamı da çıkmamıştı. Yer boştu...
Riebeck, hemencecik bu yerin adamı oldu.
1858 yılında Halle yöresinde küçük bir “linyit
terletme işletmesi” kiraladı. Sonra da kiraladığı mekanın sahibi oldu. Çeyrek yüzyıllık bir
süre içinde bu işliği Avrupa’nın en büyük linyit terletme fabrikası haline
getirdi... Uzun süre bu müessesenin adı gazetelerden eksilmedi ve
“Riebeck-Monten” tahvilleri en değerli hisse senetleri arasında sayıldı.
Linyitin ardından taşkömüründen de katran çıkarılmasına başlandı. Günümüzde
bu ürünler, kok sanayiinin ek ürünleri olarak elde edilmektedir. Ama, ilk terletmeden
elde edilen maddeler tekrar işlendikten sonra o kadar çok ürüne dönüşmektedir
ki, bunların hepsinin sayılıp dökülmesi neredeyse olanaksızdır.
Linyit katranı, ek ürün bakımından o kadar zengin
değildir. Yalnız bunlar arasında bazıları pek değerlidir. Birinci Dünya
Savaşı’nda bunlardan makine yağları ve akaryakıt elde edilmişti. 1934 yılında
linyit ek ürünlerinden Almanya’da 90.000 ton ham petrol çıkarılmış, bundan
7500 ton benzin üretilmiş ve artanı da “Diesel- Dizel” motörlerinde akaryakıt
olarak kullanılmıştı.
Profesör Bergius bu soruna bir başka yönden yaklaşmıştı. Kömürün
terletilmesinin noksan bir işlem olduğunu görüyordu. Benzin, katrandan; katran
da kömürün “terletilmesi’- ’nden elde ediliyordu. Tıpkı köylülerin koyun
kuyruğunu eritip içyağı elde etmeleri gibi kaba bir şeydi bu..: İleri görüşlü
bir kimyager buna asla dayanamazdı. Bergius kömürü ana- maddelerine ayırdı.
Onları en küçük moleküllerine, bu molekülleri de atomlarına böldü. Sonra bu
atomları birleştirip benzin yaptı.
Profesör Franz Fischer de taşkömüründün ham petrol
(nafta) benzin, parafın elde etti ve bu petrol, en iyi Pennsylvania petrolünü
aratmıyordu. Fakat asıl büyük oranlarda benzin yine linyit kömüründen
çıkarılmaktadır. Linyitin başına kimyagerler üşüş- müşlerdi, ardından
elektrikçiler de çıkageldi. Bugün artık elektrik hemen hemen istenen her
uzaklığa gönderi- lebilmektedir. Orman, dere, dağ ve tepe dinlemeyen direkler
üstündeki teller, yüksek gerilimli cereyanı kilometrelerce uzaklara
ulaştırabiliyor. Elektrik cereyanını bu kadar uzaklara ulaştırmak mümkün
olduğundan beri, her linyit ocağı yanında bir elektrik santralı kurmak
olanağı da elde edildi.
📼 İlgili ek görsel/video:
Video: Linyit Kömürünün sağlık üzerindeki etkileri
Sizler de yukarıdaki bilgilere ilave olarak ilgili ürün ve eşyanın "Nedir ve Ne işe yaradığı" hakkında "yorum" bölümünde katkıda bulunabilir, deneyimlerinizi diğer ziyaretçilerle paylaşabilirsiniz. Veya da buraya tıklayarak yeni bir bilgi gönderebilirsiniz.
0 Yorumlar